CEVAP
Günah işleyince, hemen [kalb ile] tevbe ve [dil ile] istigfar etmelidir! Kalbe gelen her sıkıntı ve karartı; tevbe, istigfar ve pişmanlık ile ve Allahü teâlâya sığınarak kolayca giderilebilir. Fakat, bu alçak dünya için gelen karartı, leke, kalbi büsbütün karartır. Bunu temizlemek çok güç olur. (Dünyaya düşkün olmak, günahların başıdır) hadis-i şerifi bunu göstermektedir. (Beyheki)
İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki: Hazret-i Ali buyuruyor ki: Ebu Bekr “radıyallahü anh” doğru sözlüdür. Ondan işittim ki, Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem” (Günah işleyen biri, pişman olur, abdest alıp namaz kılar ve günahı için istigfar ederse, Allahü teâlâ, o günahı elbette affeder. Çünkü Allahü teâlâ, Nisa sûresi yüz onuncu âyetinde, “Biri günah işler veya kendine zulmeder, sonra pişman olup, Allahü teâlâya istigfar ederse, Allahü teâlâyı çok merhametli ve af ve mağfiret edici bulur” buyurmaktadır)dedi. (2/66)
M.Masum-i Faruki hazretleri buyuruyor ki:
Dertlerin, belaların gitmesi için, istigfar okumak çok faydalıdır. Çok tecrübe edilmiştir. Beyheki'nin bildirdiği hadis-i şerifte, (İstigfara devam edeni, çok okuyanı, Allahü teâlâ, dertlerden, sıkıntılardan kurtarır. Onu, hiç ummadığı yerden rızıklandırır) buyuruldu. (c.2, m.80)
İstigfar, insanı her murada, afiyete kavuşturur. Şifa için; tevbe etmeli, istigfarı çok okumalı. Bütün dertlere, sıkıntılara karşı faydalıdır. Çünkü Allahü teâlâ, istigfar okuyanların imdadına yetişir. (Hud 52, Fevâid-i Osmaniyye)
İstigfar, günahın affını istemek, Estagfirullah demektir. Estagfirullah, günahlarımı affet Allah’ım, demektir. İstigfar etmek, günahların affına sebep olan iyilikleri yapmaktır. Mesela Kur'an-ı kerim okumak, sadaka vermek ve diğer hayır hasenatta bulunmaktır. Tevbe, haram işledikten sonra, pişman olup, Allahü teâlâdan korkmak, bir daha yapmamaya azmetmek, karar vermektir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Tevbe, günahtan sonra o günahı bir daha yapmamaktır.) [İ. Ahmed]
(Sükutu tefekkür, bakışı ibret olup çok istigfar eden kurtuldu.) [Deylemi]
(Rızka kavuşan çok hamd etsin! Rızkı azalan istigfar etsin!) [Hatib]
(Günahınız çok olup göklere ulaşsa, tevbe edince, Allahü teâlâ tevbenizi kabul eder.) [İbni Mace]
(Günah kalbde bir iz bırakır, tevbe ve istigfar edilince, o leke kaybolur, kalb cilalanır.) [Tirmizi]
Günahtan hemen sonra tevbe etmek farzdır. Tevbeyi geciktirmek de büyük günahtır. Bunun için de, ayrıca tevbe etmek lazımdır.
Hazret-i Huzeyfe, çoluk çocuğunu geçindirmekte çok sıkıntı çekiyordu. Hâlini arz edince, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Ey Huzeyfe, neden istigfar etmiyorsun? Ben günde yüz defa istigfar ederim.) [Nesai]
Hasan-ı Basri hazretlerine biri kıtlıktan şikayet etti. Başka biri fakirlikten, diğer biri de çocuğunun olmadığından şikayette bulundu. Hepsine de istigfar etmesini tavsiye etti. Daha başka insanlar da çeşitli konularda sual ettiler. Onlara da istigfar etmelerini tavsiye etti. Sebebini sorduklarında, Nuh suresi 10,11 ve 12. âyet-i kerimelerini okudu. Nasr suresinde Allahü teâlânın tevbeleri kabul edeceği bildirilmektedir. Şartlarına uygun yapılan tevbeyi muhakkak kabul eder.
Sıkıntıdan kurtulmak için
Belalardan, sıkıntılardan kurtulmak için, istigfar okumak çok faydalıdır. Her zaman yüz defa (Estağfirullâhel'azim ellezi lâ ilâhe illâ hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh) demeli ve manasını düşünerek söylemelidir!
Manası, (Kendisinden başka ilah bulunmayan hay, kayyum ve azim olan Allah’a istigfar eder ve günahlarıma pişman olup Ona sığınırım) demektir.
[Azim, zatı ve sıfatları kemalde, yani büyüklükte benzeri olmayan demektir.
Hay, ezeli ve ebedi bir hayatla diri olan,
Kayyum, zatı ile kâim olan, yarattığı her şeyi varlıkta durduran demektir.]
Yukarıda bildirilen istigfarı ikindi namazından, tesbihlerden ve duadan sonra yüz defa okumalıdır! Ehl-i sünnet itikadında olmak, kul haklarını ve kazaya kalan farzlarını ödemek ve haramlardan vazgeçmek şartı ile Cuma günü sabah namazından önce, yukarıdaki istigfarı okuyanın bütün günahları affolur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kıyamette, amel defterinde çok istigfar bulunanlara, müjdeler olsun!) [Beyheki]
(İstigfara devam eden, her türlü sıkıntı ve üzüntüden uzaklaşır, geçim darlığından kurtulur, ferahlığa çıkar, ummadığı yerden rızka kavuşur.) [Nesai]
(Derdiniz, günahlardır, devası da istigfardır.) [Hakim]
(Kalblerin cilası istigfardır.) [Beyheki]
Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(İstigfar edeni affederim. Kendisini affetmeye kadir olduğumu bilenin günahlarını affederim.) [Tirmizi]
Sual: Bazen kadınlarla toplanıyoruz. Çeşitli dedikodular ediliyor, en azından boş şeyler konuşuluyor. Bu günahlardan kurtulmak için bir dua var mıdır?
CEVAP
Yapılan günahlar için tevbe-istigfar etmek gerekir. Hak sahipleri ile de helalleşmek gerekir. Ayrıca Allahü teâlâyı anmalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir yerde toplanıp lüzumsuz şeyler konuşanlar, kalkarken, "Sübhanekallahümme ve bihamdike eşhedü en la ilahe illa ente estağfiruke ve etubü ileyke" okurlarsa, orada işledikleri günahlar affolur.) [Tirmizi]
İyi amelin önemi
Sual: Büyük günah işleyen kimse, tevbeden başka ne yapması gerekir?
CEVAP
İyi amel işlemesi gerekir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Biz iyi amellerde bulunanların mükafatlarını elbette zayi etmeyiz.) [Kehf 30]
(Allah ihsan edenleri sever.) [Al-i İmran 134]
(Asra yemin olsun ki, insanlar ziyandadır; ancak iman edip salih amel işleyenler müstesnadır.) [Asr 1-3]
Görüldüğü gibi imanlı olmak şartı ile iyi amelin önemi çok büyüktür. Günah işleyen kimse tevbe etmeli, iyi amellerde bulunmalıdır! Bilhassa yakın ana-babaya ve yakın akrabaya iyilik etmenin sevabı daha büyüktür. Bir kimse sual etti:
- Ya Resulallah, büyük bir günah işledim. Tevbem kabul olur mu, ne yapmam gerekir?
Peygamber efendimiz buyurdu ki:
- Annen var mı?
- Hayır yok.
- Teyzen var mı?
- Evet var.
- Öyle ise ona iyilik et! (Tirmizi)
Hep istigfar etmeli
Sual: Tevbe edilip bir daha işlenmeyen bir günah için, hatırlayınca yine tevbe etmek gerekir mi?
CEVAP
Evet, her hatırlayışta tevbe istigfar etmeli ki pişman olduğumuz belli olmalıdır.
İşlerin dağınık olması
Sual: İşlerimizin dağınık olması, çeşitli düşüncelere yol açıyor, sıkıntı veriyor, ibadetlerimizi etkiliyor. Ne yapmalıdır?
CEVAP
İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
Günlük işlerin bozuk ve dağınık olması, kalbin de dağılmasına yol açar. Kalbe gelen üzüntü ve kuruntuyu gidermek için tevbe ve istigfar okumalıdır! (2/32)
Demek ki, imkân nispetinde dünya işlerini düzeltmek, dağınıklıktan kurtulmak ve bu gafletten dolayı istigfara devam etmek gerekiyor. İstigfar, birçok derdin devasıdır.
Her zaman istiğfara devam etmeli
Sual: Teheccüd vaktinde ve diğer zamanlarda, vakti müsait olan bir kimsenin ne ile, hangi ibadetlerle ve dualarla meşgul olması daha faydalıdır?
Cevap: Teheccüd vaktinde ve diğer zamanlarda tövbe, istiğfar etmek, Allahü teâlâya yalvarmak, günahlarını düşünmek, ayıplarını, kusurlarını hatırlamak, kıyametteki azapları düşünüp korkmak, Cehennemin sonsuz acılarından titremek lazımdır. Af ve mağfiret için çok yalvarmalıdır. Teheccüd vaktinde ve her zaman yüz kere (Estagfirullahel’azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüv el hayyel kayyûme ve etûbü ileyh) demeli ve manasını düşünerek söylemelidir. Bu istiğfar duasını, ikindi namazından, tesbihlerden ve duadan sonra da yüz defa okumalıdır. Abdestsiz okunabilir. Hadis-i şerifte, (Kıyamette sayfasında çok istiğfar bulunanlara müjdeler olsun!) buyuruldu. Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:
“Belalardan, sıkıntılardan kurtulmak için istiğfar okumak çok faydalıdır ve tecrübe edilmiştir. Ölümden başka her dertten kurtarır. Eceli gelenin de ağrısız, sıkıntısız ölümüne yardım eder. Her sıkıntıdan kurtaracağı ve rızkı arttıracağı hadis-i şerifte bildirildi.”
İstiğfarı ve bütün duaları manalarını düşünmeden, temiz kalble söylenmezse, yalnız ağız ile söylenirse hiç faydası olmaz. Ağız ile üç kere söyleyince temiz kalb de söylemeye başlar. Günah işlemekle kararmış olan kalbin söylemesi için ağız ile çok söylemek lâzımdır. Namaz kılmayanın ve haram lokma yiyenin kalbi simsiyah olur. Böyle kalblerin de söylemeye başlaması için ağız ile en az yetmiş kere söylemelidir.
Allahü teâlâ intikam alabilir
Sual: Allahü teâlâ, işlenen günahlar sebebi ile, kullarından intikam alabilir mi ve almış mıdır?
Cevap: Tebe edilmeyen herhangi bir günahtan Allahü teâlâ intikam alabilir. Çünkü Allahü teâlânın gadabı, günahlar içinde saklıdır. Allahü teâlâ pek kuvvetli, herkese galip ve intikam alıcıdır. Yüz bin sene ibadet eden makbul bir kulunu, bir günah için, sonsuz olarak reddedebilir ve hiçbir şeyden çekinmez. Bunu Kur’ân-ı kerim bildiriyor ve iki yüz bin sene itaat eden iblisin, şeytanın, kibredip, secde etmediği için, ebedi melun olduğunu, haber veriyor. Yeryüzünde halifesi olan, Âdem aleyhisselamın oğlunu, bir adam öldürdüğü için, ebedi tard eyledi. Musa aleyhisselam zamanında, Bel'am bin Bâûrâ, İsm-i a'zamı biliyordu, her duası kabul olurdu. İlmi ve ibadeti, o derecede idi ki, sözlerini yazıp istifade etmek için, iki bin kişi hokka, kalem ile yanında bulunurdu. Bu Bel'am, Allahü teâlânın bir haramına, az bir meylettiği için, imansız gitti. (Onun gibiler köpek gibidir) diye dillerde kaldı.
Karun, Musa aleyhisselamın akrabası idi. Musa aleyhisselam buna hayır dua edip ve kimya ilmi öğretip, o kadar zengin olmuştu ki, yalnız hazinelerinin anahtarlarını kırk katır taşırdı. Zekat vermediği için, bütün malı ile birlikte, yer altına sokuldu.
Salebe, sahabe arasında çok zahid ve çok ibadet ederdi. Bir kere sözünde durmadığı için, sahabilik şerefine kavuşamadı, imansız gitti. Peygamber efendimize onun için dua etmemesi emrolundu. Allahü teâlâ, nice kimselerden, bir günah sebebi ile, böyle intikam almıştır. O hâlde, her müminin günah işlemekten çok korkması, bir günah işlediğinde tevbe, istiğfar etmesi, yalvarması lazımdır.
Kaynak; Dinimiz İslam
Kıyamette, amel defterinde çok istigfar bulunanlara, müjdeler olsun!
YanıtlaSilGünah kalbde bir iz bırakır, tevbe ve istigfar edilince, o leke kaybolur, kalb cilalanır.
YanıtlaSilpaylaşım için teşekkürler faydalı oldu merak ettiklerime cevaplar buldum sağol
YanıtlaSil